Back to Turkey_Reading…Ayrılırken

Reading Massachussets’de ikinci altı aylık görevimiz sona ererken geriye baktığımda özleyeceklerim  ve döndüğümde bizi bekleyen ortam ile ilgili  düşündüklerim:

 Özlenecekler
Torunlar ve çocuklar başta tabi, uzun bir süre sadece “Skype” mahkum kalacağız sanırım,

Cennet tanımındaki gibi bir çevre; evler, bu evleri mutlaka aşan ağaçlar, kuşlar, sincaplar, tavşan, yabani hayvanlar,

Hemen her gün koştuğum, insanlara mahsus ayrılmış bölümlü yollarda, her yol geçişinde zınk diye duran ve yol veren araçlar, bomboş ya da insan olsa da koşanlara saygı gösteren koşu parkurlarında, bomboş çim futbol sahalarında, etraftaki müthiş tabiat ve temiz havada geçirdiğim anlar,

 

Düzen,

En yaşlısından en gencine, kadın erkek selamlaşan insanlar,

Tüm yollarında yayalara yol veren araçlar ve selamlayan sürücüleri,

Marketlerin dar aralarında gezerken “Sorry” deyip kenara çekilenler,

Yine tüm dükkan, market, ofislerde her gelen müşteriye istisnasız ‘how’you doin’ diye hatır soran ve teşekkür eden çalışanlar,

Bir tane bile yanlış park etmeyen araçlar, özürlülere ayrılan yerler boş, kaldırımlarda yaya olmasa bile hiç araç olmaması, her yerde park alanları.

***

Etrafta tek-tük Türk var; ancak çocuklardan başka dost-akraba yok,

Hasta olsak sağlık çok pahalı ve kapsamımız yok. bir durum ise, seyahat sigortamız olmasına rağmen netameli…

 

Gerçeğe Dönüş
Bu taraftaki torun ve çocuklara, aileye kavuşma, kalanlara özlem…Tekrar tersine gün saymaya başlama, 

Ağaçsız, sıkışık, yüksek apartmanlarla dolu bir çevre, başıboş köpekler, bozuk ve kaldırımsız yollar, 

Kaldırımsız, tuzaklarla dolu araba yollarından, sitemizin koşu parkurunda kaplumbağa hızı ile spor yaptığını düşünen insanların yanından itiş-kakışla geçerken atılan kötü bakışlar., ya da Anıttepe’nin insanlarla dolu ve nerede ise kol kola gezdiği, koşanları geçirmemek için baraj kurduğu koşu parkurunda,koşmaya çalışacağım, tekrar.

Karmaşa

En yaşlısında en gencine birbirine her an kavga edecek gibi bakış atan insanlar,

Yaya geçitlerinde, yeşil ışıkta bile seni çiğnemeye çalışan sürücüler,

Marketlerde gezerken üzerine gelen magandalar,

Gittiğin her ortamda yine mi geldiniz, zaten dün gece uyuyamadım, maaş yetmiyor diye düşündüğünü düşündüğüm kötü kötü bakan kasiyerler, görevliler,

Sakat yerleri, varsa yaya kaldırımları, giriş-çıkışlar, park edilmemesi gereken caddelerde bir değil, iki değil üçlü park eden araçlar.

***

Dostlar, arkadaşlar, akrabalar, dertleşebilecek insanlar.

Öyle de olsa böyle de olsa yakınımızda., en azından tanıdık vasıtası ya da parası ile başvurulabilecek hastaneler…